Bugün sizlere resmi verilere göre 63'ü çocuk, 106'sı kadın,70'i ise yaşlı olan 615 kişinin katledildiği, 56 kişinin işkencelerle öldürüldüğü, 25 çocuğın iki ebeveynini,130 çocuğun tek ebeveynini 230 ailenin reisini kaybettiği, 76'sı çocuk olmak üzere 487 kişinin sakat bırakıldığı,1275 kişinin esir edildiği,150 kişinin ise akıbetinin bilinmemesine yol açan bir olayı anlatacağım. Bu olay Hocalı katliamıdır. Öncelikle neden Hocalı işgal edilmek istenmiştir, buna bakmamız gereklidir. Hatırlatma yapmayı eksik etmeyeceğim arkadaşlar. Bu katliam ırk bağımız olan Azeri'lere değil herhangi bir ırka yapılsaydı yine karşısında dururduk. Bu kasabanın önemi yıllarca iki ülke arasında çatışmaya neden olmuş Dağlık Karabağ'da stratejik bir tepe olması ve havaalanının bulunmasıydı. Kaldı ki Azerbaycan'ın askeri yığnak yaptığı yere yalnızca 12 km uzaklıktaydı. Hem Azeri ordusunu tehdit etme hem de Karabağ savaşında büyük engel olan bir tepeyi işgal için Hocalı'ya göz dikmişlerdi.
Ermeniler 1991-1992 kışında Hocalı'yı sürekli top atışına tutmuştur. Kimi kaynaklara göre siviller bilinçli olarak vurulmuştur. Saldırı öncesi ise kasaba gaz ve elektrikten yoksun bırakılmıştır. Burada bir hatırlatma yapmam gerekmekte. 1991'de Sovyetler dağılınca Dağlık Karabağ bağımsızlığını ilan etmiştir. Öte yandan 1988'den beri Azerbaycan-Ermenistan çatışma halindedir. Bunun dışında %20'si işgal olmuş durumda olan Azerbaycan'da 1 milyona yakın Azeri, göçmen konumuna konumuna düşmüştür. Ekim 1991'de ilk Azeri köyü işgal edilmiştir. Rusya güdümünde gerçekleşen bu saldırılar ardından cesetler incelenince insanların yakıldığı, gözlerinin oyulduğu, derisinin yüzüldüğü ortaya çıkmıştır. Ruslara ait 366. Alayın 1991'den beri Ermenilerle beraber savaştığı kaçan Azerilerce doğrulanmıştır.
Savaş 1994'te bitmişti. Ancak 1 milyona yakın Azeri mülteci konumuna düşmüştü ki bu Azerbaycan'ın %10'u demekti. %10'luk bu kısım hala daha daha ülkesine dönme hayali kurmaktadır.
İnsan hakları izleme örgütü 1994'te olayı soykırım olarak nitelendirmiştir. Bunun yanında Avrupa Konseyi üyesi olan 20 ülke ve 51ülkenin oluşturduğu islami İşbirliği Parlementerler Birliği'de soykırım olarak kabul etmiştir.
Savaş 1994'te bitmişti. Ancak 1 milyona yakın Azeri mülteci konumuna düşmüştü ki bu Azerbaycan'ın %10'u demekti. %10'luk bu kısım hala daha daha ülkesine dönme hayali kurmaktadır.
İnsan hakları izleme örgütü 1994'te olayı soykırım olarak nitelendirmiştir. Bunun yanında Avrupa Konseyi üyesi olan 20 ülke ve 51ülkenin oluşturduğu islami İşbirliği Parlementerler Birliği'de soykırım olarak kabul etmiştir.