-->

İzleyiciler

Osmanlı ve Safevi'nin Kanlı Buluşması:Çaldıran Savaşı




Öncelikle tekrar merhaba arkadaşlar. Bugün sizlere Osmanlı tarihinin en kanlı savaşlarından biri olan Çaldıran savaşını anlatmaya çalışacağım. Eğer tarihe gerçek anlamda merakınız varsa ve kitap okumayı seviyorsanız İskender Pala'nın "Şah ve Sultan" kitabını okumanızı tavsiye ederim.
  Şimdi savaş öncesi durumu ele alalım. Arkadaşlar iki taraf için de bazı söylentiler mevcuttur. Yavuz'un alevileri katletmesi, Şah'ın ise sünnileri kazanlara atması gibi söylentiler mevcuttur. Tabi bunların gerçek olma ihtimali yüksektir çünkü savaşın temel sebebi mezhep farklılığıdır. Evet Selçuklu'lardan sonra Harzemşah'lara, Harzemşah'lardan sonra Akkoyunlu'ların hüküm sürdüğü (özellikle dikkat ediniz bunların hepsi sünnidir) İran coğrafyasında Şah Hıtayi ya da Şah İsmail önderliğinde Şia mezhebini benimsemiş bir devlet olan Safevi devleti kurulmuştur. Şah İsmail Erzincan'dan başlattığı hareketle bu devleti kurmuştur ki daha çocuk sayılabilecek yaşta devletin başına geçmiştir. Yani kendisi çok üstün bir şahsiyetimizdir. Osmanlı'da ise mezhep sünni gibi görünsede içeride şia ve batıni(alevi) olanlarda az değildir. Bu durumu başarılı bir şekilde yorumlayan Şah ise bu durumu Osmanlı'da bir yayılma fırsatı olarak görmüştür. Yavuz Sultan Selim ise o dönemlerde Trabzon'da sancaktadır. Bu durumun tehlikeli olabileceğinin farkındadır. Hatta ajanlık amacı ile Şah'ın sarayına gidip Şah ile satranç maçı yaptığı söylenir. Babasını ne kadar uyarsa da kendini dinletemeyen Selim babasını tahttan indirir ve hemen durumu kontrol altına almak için harekete geçer. Hazırlıkları yapar ve doğu seferine çıkar.
  Büyük bir ordu toplayan Yavuz yol üstünde Şah kulu isyanını da bastırmıştır. Şah ve Sultan arasında hakarete kadar varan mektuplaşmalar gerçekleşmiştir. Şah ise Yavuz'un yorulmasını sağlamak istediği için Osmanlı ordusunu olabildiğince kendine çekmiştir. Öyle ki Osmanlı ordusu Safevi sınırları içerisinde özgürce dolaşmaktadır. Bu duruma siniri bozulan Yavuz düşmanını karşısına çıkarabilmek için tehdit dolu mektupların yanında arkasında 50.000 kişilik bir orduğu bıraktığını belirterek artık cesaret ederek karşısına çıkma cürretinde bulunması gerektiğini söyler. Ancak bu mektuplarda ilginç bir detay vardır. Çoğunlu Türk toprağı olan Osmanlı devletinin Sultanının mektubunda daha çok Farsça kelimeler bulunurken, Fars kültürünün üzerine kurulmuş bir devletin başı olan Şah İsmail'in mektubunda daha çok Türkçe kelimeler kullanılmıştır.
  Sonuç olarak 23 Ağustos 1514'te Çaldıran Ovasında savaş başlamıştır. Osmanlı kaynaklarına göre 100.000 Osmanlı 40.000 Safevi askeri karşı karşıya gelmiştir. Ancak şuna da değinmek isterim Osmanlı teknolojik açıdan çok çok üstündür. "Tüfek icad oldu mertlik bozuldu"havasında olan Safevi'nin kızılbaş ordusu teknolojide çok geridir. Osmanlı devleti bugünün Amerika'sı misali dönemin en ünlü teknolojilerini üretip bir alt modelini diğer devletlere satıyordu. Bunun en iyi örneği Mercidabık ve Ridaniye savaşlarıdır. Durum böyle iken Safevilerin kazanması mucize olacaktı. Birkaç askeri ile Şah kurtulmayı başarmıştır. Yavuz ise hazineyi ağzına kadar doldurmuştur. Kardeş kanı dökülmüş,eline altından başka bir şey  geçmemiştir.

Disqus Comments